ANNE BABA TUTUMLARININ ÇOCUK GELİŞİMİNE ETKİSİ Sağlıklı bir toplumun temelini, sağlıklı yetişen çocuklar oluşturur. Sağlıklı çocukların temelini de aile atar. Olumsuz koşullarda büyüyen çocuk (temel gereksinim eksikliği, ev ortamı, ruh sağlığı, çevre koşulları...) gelişim alanlarında potansiyelini tam olarak kullanamaz. Böylece yaşama büyük eksikliklerle başlar. Ebeveyn olarak bilerek ya da bilmeyerek çocuklarımıza uyguladığımız tutumların, geri bildirimini her koşulda alacağımızı bilmeliyiz. Aile ortamı içindeki bireylerin, çocuğa karşı gösterdikleri tutum ve davranışlar daha ilk günden başlayarak, çocuk üzerinde derin izler bırakmaktadır. Ailenin ekonomik yapısı, doğuma isteklilik, ruhsal – sosyal ve kültürel yönden sahip olunan seviye, kendilerinin yetiştirilme tarzları, çocuğun kendi yaşantısını ve çevresi ile olan iletişimini büyük ölçüde etkilemektedir. Kendine ve çevresine saygılı, sınırlarını bilen, aktif, fikirlerini rahatlıkla ifade ederken karşı tarafı rahatlıkla anlayabilen, kişilik ve davranış açısından dengeli, sorumluluk duygusu gelişmiş, hoşgörülü, yardımsever, işbirliğine hazır, arkadaş canlısı, duygusal ve sosyal düzeyi yeterli olan bir çocuğa kim sahip olmak istemez ki? Anne baba olarak, öncelikle çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemlerini bilerek, harekete geçmek gerekir. · Anne baba ve çocuklardan oluşan özel sığınakta sevginin, saygının, birlikteliğin özel bir yeri ve anlamı olduğu bilinmeli ve bunu ifade etmenin hiç de zor olmadığı sıkça yaşanarak gösterilmelidir. · Anne baba ile sürekli iletişimde olan çocukların aileye bağımlılığı olsa da, çocuğun karar vermesine ve kendi adına işler yapmasına fırsat verilirse, ileride rahatlıkla kendi adına karar veren bir çocuk olduğu, kendi hakkını savunabildiği ve başkalarının da haklarını kollayabileceği kuvvetle muhtemeldir. · Anne baba olarak, çocuğun yaşı ve gelişim seviyesine uygun isteklerde bulunulmalı, çocuğu hayal kırıklığına uğratacak, yaşının çok üstünde beklentiler içinde olunmamalı ki, çocuğun başarı ve güven duygusunu kazanabilmesi kolay olsun. · Kişiler arası iletişimde, sözlerimiz kadar davranışlarımızın da önemli olduğunu bilmekteyiz. Ancak çocuklar için (idrak yeteneklerinin sınırlılığını göz önüne alarak) davranışlarımızın, daha etkili olduğu unutulmamalıdır. Çocuğun kişilik oluşumu, benlik saygısı, dünyayı yorumlama tarzı büyük ölçüde özdeşim modeli olan ebeveynlere bağlıdır. Anne baba çocuğun kişiliğine saygı duyan, benlik saygısı yüksek kişiler olmalıdırlar ki, çocuklar da aynı özelliklere sahip olsun. · Her çocuğun farklı bir birey olduğu ve dolayısıyla da farklı yeteneklere sahip olduğu unutulmamalı, çocuğun sahip olduğu yetenek, kendine özgü zeka, davranış ve kişilik özellikleri hiç kimse ile kıyaslanmamalıdır. · Ne olursa olsun, kendi çocukları olduğu için,çok şanslı oldukları hissettirilmeli ve bunun sahip olunacak değerlerin çok üzerinde olduğu gösterilmelidir. Kısacası sağlıklı anne ve babalar; çocuğun ihtiyaçlarını sezen, onlara uygun yanıtlar veren, aşırı hoşgörülü ya da katı olmayıp, yeterli düzeyde koruyan, ilgi gösteren, kendini gerçekleştirme çabalarına fırsat veren,esnek bir yaklaşım içinde davranışlarında belirli bir devamlılık gösteren, çocuğa karşı çıkmadan ya da onay vermeden önce onu dinleyen, taleplerine kulak veren, kendi taleplerini de dile getirebilen, kendini ve çevresini mutlu edebilen anne ve babalardır… |
AKSARAY DEVLET HASTANESİ
AZİZE KOCABEY
ÇOCUK GELİŞİMCİSİ