Bir TRSM Hikâyesi

psyhince

 Bu hikâye sosyal etkinlik kapsamında Aksaray Toplum Ruh Sağlığındaki tüm hastaların katkılarıyla yazılmıştır ve hayal ürünüdür. 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken Zübeyde adında bir kız varmış. Zübeyde 18 yaşında bir evin bir kızıymış. Liseye gidermiş. Zübeyde bir gün okula giderken birini görmüş. Görür görmez aşık olmuş. Aşık olduğu kişinin adı Orhan’mış. Orhan da Zübeyde yi görür görmez âşık olmuş. Bakışmışlar. Bakıştıkların an yüreklerini bir ateş sarmış. Birbirlerini daha sonra da görmüşler. Bir gün Zübeyde’yle Orhan yine birbirlerini görmüşler. Bu sefer Zübeyde heyecandan kitaplarını düşürmüş. Kitapların arasından bir şiir kitabı düşmüş. Orhan eğilmiş ve kitabı almış. Orhan’ın yüzünü şaşkınlık ifadesi kaplamış. Zübeyde’ye ‘Aaa bu kitabı her yerde aramıştım’ demiş. Zübeyde de ‘’istersen alabilirsin’’ demiş. Bu konuşmayı bahane bilen Orhan Zübeyde ye yandaki çay bahçesine gitmeyi teklif etmiş. Zübeyde de kabul etmiş. Çay bahçesinde şiirden kitaplardan konuşmuşlar. Orhan kitabı vermek için yeni bir buluşma teklif etmiş. Anlaşmışlar ve ayrılmışlar. İkinci buluşmada Orhan yeni bir buluşma planlamak için kitabı getirmemiş. İkinci buluşmada birbirlerini daha çok sevmişler. Üçüncü buluşmayı da planlamışlar. Üçüncü buluşmada sinemaya gitmişler. Sinema da ki filmin adı Ferhat ile Şirin’miş. Filmin çıkışında Orhan kitabı vermiş. Yeniden buluşmak için sözleşmişler. Eve giden Zübeyde kitabı açtığında içinden bir kâğıt düşmüş. Bir şiir yazılıymış kâğıtta. Adı hasretmiş şiirin. Zübeyde çok duygulanmış. Oda aşkını Sevda şiiri adıyla dökmüş kâğıda. Ertesi gün vermek için giderken mahallede ki inşaat ta Orhan ‘ı görmüş. İnşaat ta işçi olarak çalışıyormuş Orhan. Zübeyde bunu görünce kitabı atıp gitmiş. Orhan Zübeyde yi görmüş. Gitmiş ve yerdeki kitabı almış. Açmış kitabı içinden bir kâğıt düşmüş. Sevda şiiri. Orhan ağlaya ağlaya okumuş. Bu şiiri yazan kişi mesleğim yüzünden beni nasıl terk eder demiş ve aşkını içine gömmüş. Eve giden Zübeyde hüngür hüngür ağlamış’’ ben lise okuyorum nasıl bir inşaat işçisiyle evlenirim’’ demiş ve aşkını unutacağını söyleyerek kendine söz vermiş. Aslında Orhan edebiyat öğretmenliği okuyan bir üniversite öğrencisiymiş. Zübeyde belki büyük olduğum için beni istemez diye söylemekten kaçınmış. Ayrıca Zübeyde nin düşürdüğü şiir kitabının yazarı da Orhan’mış. Ailesine yük olmamak için inşaat ta çalışıyormuş Orhan. Üniversitesi açılınca Orhan okuluna gitmiş. Gitmiş ama içindeki aşkı da götürmüş kendisiyle. Zübeyde de aşkını bitirememiş ama gururunu yenemediği için aramamış Orhan’ı. Gel zaman git zaman Zübeyde evlenmiş. Ama hala unutamamış Orhan’ı. Orhan da Zübeyde’nin evlenmesini hazmedememiş. İkisinde de psikolojik problemler baş göstermiş. Zübeyde İstanbul da bir psikiyatri hastanesine Orhan da çalıştığı yer olan Adana’daki bir psikiyatri hastanesine yatmış. Zübeyde yi eşi boşamış. Orhan işini bırakmak zorunda kalmış. İkisi de ailesinin yanına Aksaray a gelmişler. Orhan hastalığını kabul edip kendisi için faydalı olacağını düşündüğü için Aksaray Toplum Ruh Sağlığı Merkezine gelmiş. Bir sene geçmiş. Psikiyatrist Dr. Semanur bir gün Zübeyde nin annesini aramış ve Toplum Ruh Sağlığı Merkezinden bahsetmiş. Bunun üzerinde Zübeyde yi de getirmişler. Ama ikisi de birbirlerinin aşkından deli divane olan sevdalılar birbirlerini tanımamışlar. Gel zaman git zaman bir gün günaydın toplantısından sonra Uzm. Psikolog Hasan hastalardan şiir okumalarını istemiş. Sıra Zübeyde ‘ye gelmiş. Başlamış Hasret şiirine. O anda Orhan da kalkmış ayağa başlamış Hasret şiirini ardından birlikte eksiksiz olarak Sevda şiiri okumaya. Orhan ve Zübeyde orda tanımışlar birbirlerini ve hüngür hüngür ağlamışlar. 24.11.2016
Yazan TRSM hastaları